Böbrek kanseri, böbrek parankiminden (böbreğin fonksiyon gören kendi yapısı) kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Böbrek kanseri ürolojik kanserler arasında prostat ve mesane kanserinden sonra sık görülen kanserlerdendir. Bu hastalığın erken tanısı çok önemlidir, çünkü erken evrelerde yakalanırsa cerrahi ile yüksek oranda başarı elde edilir. Genel olarak bu hastalık radyoterapi ve kemoterapi ilaçlarına dirençlidir. Bu makalede böbrek kanserinin nedenleri, belirtileri, evreleri, tedavisi ve ameliyatı hakkında kendi tecrübelerimi de göz önüne alarak güncel bilgiler vereceğim.
Böbrek kanseri nedir?
Böbrek kanseri böbrekte “proksimal tübülüs” denen böbrek kısmından gelişen böbreğin kötü huylu bir tümörüdür. Erişkinlerde renal cell carcinoma (RCC, böbrek hücreli kanser, böbrek adenokanseri) böbreğin en sık görülen kötü huylu kanseridir. Genç çocuklarda Wilms tümörü denen böbrek kanseri daha sık görülür. Günümüzde böbrek kanseri teşhisi BT, MR, ultrasonografi (USG) gibi radyolojik tetkiklerin yaygın olarak kullanılması sonucu artmıştır. Bu şekilde rastgele veya tesadüfen böbrek kanseri yakalanan kanserlere “insidentaloma” (tesadüfen tespit edilen kanserler) denir. Bunlar daha erken evrede ve böbrek içindeyken yakalandıklarından gidişatları çok iyidir.
Böbrek kanserinin semptomları (belirtileri) nelerdir?
Böbrek kanserleri genellikle erken evrede herhangi bir belirti vermezler. Semptomlar hastalığın evresine göre değişir. Genellikle metastaz varsa metastaz olan organa göre şikayetler olur. Geç evrelerde sık görülen semptomlar (hasta şikayteleri) şunlardır:
- Hematüri: İdrardan kan gelmesidir. Mikroskopik veya makroskopik olabilir, yani sadece mikroskopta görülebilen bir kanama veya gözle görülen kanama olabilir.. Bazen kan pıhtıları gelebilir.
- Yan ağrısı: Eğer böbrek kanseri büyümüşse böbrek zarının gerilmesineve komşu organlara basıya bağlı olarak kanser olan yan bölgesinde ağrı olur. Bu ağrının özelliği devamlı olmasıdır.
- Karında kitle: Böbrek kanseri büyümüşse zayıf hastalarda muayenede kanser olan taraftaki büyüme (kitle) elle muayenede tespit edilebilir.
- İştahsızlık: İleri evre kanserlerde görülür.
- Kilo kaybı: Tüm kanserlerde olduğu gibi böbrek kanserinde de metastaz yapmış kanserlerde beslenme bozukluğu ve kilo kaybı olur.
- Yorgunluk: Gene ilerlemiş böbrek kanserlerinde görülen bir durumdur.
- Yüksek ateş: Böbrek kanserinde kanser tarafından salgılanan bazı maddelere bağlı olarak ateş yükselmesi görülebilir.
- Tansiyon yüksekliği: Böbrek kanseri olan hastalarda kansere bağlı tansiyon yükselebilir. Eğer tansiyon kanser nedeniyle yükselmişse ameliyatla kanserin alınması sonucu tansiyon normale döner.
- Öksürük ve balgamdan kan gelmesi: Böbrek kanserinin akciğerlere yayılması sonucu görülür.
- Kemik ağrısı: Böbrek kanserinin kemiklere metastaz yapması, yani kemik yayılımı sonunda metastaz olan bölgede kemik ağrıları olabilir.
Böbrek kanserinin nedenleri (etyolojisi) nelerdir?
Böbrek kanserinin nedenleri tam olarak bilinmiyor, ancak bilinen nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Ailesinde kanser olanlarda daha sık görülür.
- Kimyasallara maruz kalanlarda sıktır
- Asbestoza maruz kalanlarda daha sık görülür
- Sigara içenlerde içmeyenlere göre 2 kat daha sık böbrek kanseri görülür.
- Obez hastalarda daha sıktır ve bunlarda seyri daha kötüdür.
- Şeker hastalarında daha sık görülür. Bu hastalarda seyri daha kötüdür.
- Tansiyon yüksekliği olanlarda daha sıktır.
- Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülür.
- von Hippel – Lindau hastalığında sıktır.
- Kromozom anomalilerinde sıktır
- Tümör süpressör genlerde (tümör baskılayıcı gen) mutasyon varsa.
- Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hastalarda uzun süre sonra böbrek kanseri görülebilir. Bu nedenle bu hastaların belli aralıklarla USG ile kontrol edilmesi lazımdır.
- Bağışıklık sisteminin zayıfladığı hastalarda sık görülür.
Böbrek kanseri gelişmesi için risk faktörleri nelerdir?
Kanser oluşumu için risk faktörleri çok önemlidir. Bunların bilinmesi ile kanserden korunabilmek mümkündür. Böbrek kanseri gelişmesine zemin hazırlayan veya böbrek kanseri için risk oluşturan bazı nedenler şunlardır:
- Yaş: Böbrek kanseri yaşlılarda daha sıktır. En sık 50-60 yaşlarında görülür.
- Sigara: Sigara içenlerde 2 kat sıktır.
- Obezite: Şişmanlarda daha sık görülür.
- Yüksek tansiyon: Tansiyon yüksekliği böbrek kanseri riskini artırır.
- Diyaliz: Böbrek kanseri nedeniyle uzun süre diyaliz alanlar yüksek risk altındadır.
- Bazı herediter (kalıtsal) hastalıklar: Von Hippel-Lindau hastalığı, Birt-Dube sendromu, tüberoskleroz, herediter papiller renal hücreli karsinoma veya familyal (ailesel) böbrek kanseri gibi.
- Şeker hastalığı: Şeker hastalarında böbrek kanseri olmayanlara göre daha sıktır ve daha kötü seyreder.
Böbrek kanserinden korunmak için nelere dikkat edilmelidir?
Tüm kanserlerde ve kronik hastalıklarda olduğu gibi böbrek kanserinde de kanser gelişmesine karşı korunmak mümkündür. Böbrek kanserine karşı korunmak için alınması gereken bazı tedbirleri ve yaşam değişikliklerini şöyle sıralayabiliriz:
- Sigara içmeyi bırakmak: Sigara böbrek kanseri için önemli bir risk faktörüdür. Sigaranın bırakılmasıyla kanser riski de azaltılmış olur.
- Kilo verme: Şişmanlık (obezite) böbrek kanseri nedenleri arasında yer alır. Sağlıklı bir şekilde kilo verme böbrek kanserine karşı koruyucudur.
- Yüksek tansiyonun kontrol altına alınması: Hipertansiyon böbrek kanseri için bir risk faktörüdür. Sağlıklı beslenme, düzenli spor ve gerekirse tansiyon düşürücü ilaçlarla tansiyonun kontrol altına alınması, böbrek kanseri gelişme riskini düşürür.
- Hayvansal kaynaklı besinleri sınırlamak: Hayvansal proteinleri kısıp, meyve-sebze ağırlıklı beslenmek kansere karşı koruyucudur.
- Kimyasallardan uzak durmak: Bazı kimya sektöründe çalışanlarda kanserler sık görüldüğünden bunlara karşı dikkatli olunmalıdır.
- Şeker hastalağının kontrolü: Şeker hastalarının kan şekerlerinin kontrolde olması önemlidir.
Böbrek kanseri teşhisi (tanı) nasıl konur?
Böbrek kanseri tanısı koyabilmek için ayrıntılı bir anamnez (hasta sorgulanması) ve muayene önemlidir. Bundan sonra tanıya yardımcı olmak ve kesinleştirmek, hastalığın evresini belirlemek için bazı laboratuvar testleri ve radyolojik tetkikler istenir.
Anamnez (hastaların sorgulanması) : Böbrek kanseinin tanısında anamnez, yani hastaların tıbbi olarak sorgulanması çok önemlidir. Hastalara aşağıdaki sorular sorulur;
- Ağrı ve kanama olup olmadığı, ne kadar süredir olduğu sorulur.
- Hastalara ailede kanser ve özellikle de böbrek kanseri olup olmadığı sorulur
- Alkol, sigara alışkanlığı, yaşam tarzı sorulur
- Kimyasallara maruz kalıp kalmadığı, mesleği sorulur
Muayene: Böbrek kanserinden şüphelenilen hastaların genel ürolojik muayenesi ve böbrek muayenesi yapılır. Böbrek muayenesi hasta sırtüstü yatar pozisyonda iken yapılır. Böbrek kanseri çok küçük ve erken evrede iken muayenede her hangi bir bulguya rastlanmaz. Ancak özellikle zayıf hastalarda böbrekteki kitle büyükse muayenede elle fark edilir. Eğer kanser sadece böbrekte sınırlı ve çevredeki organları sarmamışsa muayenede kitle böbrekle beraber hareket eder, ancak komşu organları sarmışsa böbrek hareket etmez.
Laboratuvar testleri: Kanser tanısı tkoyabilmek için laboratuvar testleri çok önemlidir. Bazı kanserler için özel markerlar (tümör belirteçleri) vardır, ancak böbrek kanseri için marker yoktur. Böbrek kanseri düşünülen hastalarda kanda şu testlere bakılır;
- Tümör markırları: Böbrek kanserinde prostat kanserinde kullanılan PSA benzeri bir markır yoktur. Araştırmalarda bu konuda çok sayıda çalışma vardır, ancak rutinde günümüzde böbrek kanserinin tanısında ve tedavisinin takibinde kullanılacak bir markır (kanser belirteci) yoktur.
- Kan testleri: Böbrek kanserinin tanısında özel bir kan testi yoktur. Bazen kanamaya veya kanserin yayılmasına bağlı kansızlık görülebilir.
- İdrar testi: Böbrek kanseri olan hastalarda idrarda mikroskobik veya makroskopik kanama görülebilir.
- Karaciğer testleri: Eğer karaciğere yayılım (metastaz) varsa karaciğer testleri bozulur.
- Stauffer sendromu: Böbrek kanserinde karaciğere yayılım olmadığı halde karaciğer testlerinde bozulma olur. Buna tanımlayan kişinin ismi ile Stauffer sendromu denir. Bu durumun kanser tarafından yapılan bazı maddelerin karaciğere verdiği hasar sonucu olduğu düşünülmektedir.Radyolojik tetkiklerde karaciğerde kansere rastlanmaz. Böbreğin alınması ile bu durum düzelir.
Radyolojik tetkikler: Radyolojik tetkikler kanser tanısı ve evrelemesinde önemli bir yer tutar. Böbrek kanseri tanısında sık kullandığımız radyolojik testler şunlardır:
- CT, MRI, X-ray, ultrasonografi (USG) gibi radyolojik tetkiklerle böbrekteki tümörün büyüklüğü, komşu organlarla ilişkisi gibi değerlendirmelerde bulunulur. Tümör evresini belirlemede yardımcı olur.
- Vena kavografi ve anjiografi: Damar tutulmasını göstermek için (vena kava ve renal ven) vena kavografi ve anjiografi istenebilir. Ancak MR ile damar tutulumu gösterilebildiğinden pek anjiografiye gerek kalmaz.
- Sintigrafisi: Metastazları araştırmak için istenebilir
Böbrek biyopsisi: Böbrek kanseri düşünülen her hastada biyopsi almaya gerek yoktur. Eğer radyolojik tetkikler kanser olduğunu doğruluyorsa ayrıca biyopsi gerekmez. Böbrek kanseri düşünülen hastalarda şu durumlarda biyopsi alınır:
- Hastanın tek böbreği varsa
- Başka organdan yayılım varsa, kanserin esas kaynağını araştırmak amacıyla
- Kanser ayrımı net yapılamıyorsa.
Böbrek kanserinde evreleme (stage)
Doktor hastada kanser tanısı koyarsa hastalığın evrelemesini yapacaktır. Evreleme, yani hastalığın boyutu, böbreğe komşu ve uzak organlara yayılımı gibi hastalığın yayılma derecesini öğrenmek iyi bir tedavi ve takip için önemlidir. Evreleme amacıyla CT, MR ve gerekirse diğer ileri tetkikler istenir. Böbrek kanserinde evreleme TNM evresine göre yapılır. T: Tümörün yani kanserin boyutunu gösterir, N: Lenf bezinde kanser olup olmadığını ve M: Kanserin metastaz, yani başka organlara yayılımını gösterir. Evrelemede böbrek kanseri 4 evreye ayrılır ve bunlar Roman rakamlarıyla I-IV arasında sınıflandırılır. Evre I: Böbrekte sınırlı kanser demektir, evre IV ise lenf bezlerine ve vücudun başka organlarına yayılmış demektir.
Evre- I: Tümörün en büyük boyutu <7 cm veya daha küçük, böbrekte sınırlı
Evre-II: Tümörün en büyükboyutu 7 cm’den büyük ve böbrekte sınırlı
Evre-III: Tümör, ana damarlara veya böbrek çevresi dokulara uzanır, ancak tek taraflı adrenal bezin içine ve Gerota fasyasını geçmemiştir.
- Tümör renal vene veya segmental dallarına uzanır veya tümör böbrek çevresi ve / veya renal sinüs yağını (peripelvik yağ) tutar, ancak Gerota fasyası içinde sınırlıdır.
- Tümör, diyaframın altındaki vena kava kısmına uzanmıştır.
- Tümör, diyaframın üzerinde kalan vena kavaya uzanır veya vena kava duvarını tutar.
Evre- IV:
- Tümör Gerota fasyasının (böbreği ve çevresindeki yağ tabakasını saran zar) dışına yayılım gösterir (ayni taraftaki adrenal bezine yayılma vardır), bölgesel lenf bezlerinde tutulum vardır.
- Kanser diğer organlara yayılmıştır: Kemik, karaciğer, akciğer, beyin, böbrek üstü bezi veya uzak lenf bezlerine yayılım vardır.
Böbrek kanserinde patolojik değerlendirme (grade) nasıl yapılır?
Böbrek kanserinde patolojik değerlendirme Fuhrman derecelendirme sistemi’ne göre (Fuhrman grade) göre yapılır. Burada kanserli böbrek dokusu 1 ile 5 arasında dereceye ayrılır. Fuhrman grade 1 en iyi, Fuhrman grade 5 en kötü dereceli ve gidişatı en kötü olan kanserdir.
Böbrek kanserinin tedavisi
Böbrek kanseri tedavisinde günümüzde birinci seçenek cerrahi tedavidir, yani ameliyattır. Erken evrede ve böbrekte sınırlı, yayılmamış kanserlerde radikal nefrektomi ile 5 yıllık hastalıksız sağ kalım oranı % 100’e yakındır. Bu bakımdan böbrek kanserinde erken tanı çok çok önemlidir. Böbrek kanserinin tedavisinde kemotarapi ve radyoterapi genel olarak etkili değildir. Ameliyatın şekline karar vermek için hastanın yaşı, genel durumu, kanserin evresi gibi faktörler göz önüne alınır.
Böbrek kanseri ameliyatı-cerrahi tedavi: Böbrek kanserinde kemoterapi ve radyoterapi çok etkili değildir. En etkin tedavi cerrahi tedavi, yani ameliyattır. Ameliyatta hastalığın evresine göre ya böbrek tamamen alınır (radikal nefrektomi), ya da sadece kanserli kısım alaınır (parsiyel nefrektomi). Radikal nefrektomi ile böbreğ daran Gerota fasiası ile birlikte böbrek, üreterin üst ½ kısmı, eğer böbrek üst polde ise böbrek üstü bezi ve ameliyat sırasında ele gelen lenf bezleri alınır.
Anestezi şekli, ameliyat süresi, yatış süresi
- Genel anestezi altında ameliyat yapılır
- Ameliyat süresi değişir (2-3 bazen 4 saat sürebilir)
- Yatış süresi: 2-3 gün arasında değişir
Ameliyat öncesi yapılaması gerekenler şunlardır;
- 1 hafta önceden kan sulandırıcılar kesilir.
- Hasta şeker hastası ve kalb-tansiyon hastası ise doktorunun önceden görmesinde fayda vardır.
- Ameliyat öncesi duruma göre kan ayarlanır, böbrek kanseri kanlı bir ameliyattır.
- Ameliyattan 5-6 saat önceden bir şey yiyip içmeyi kesmek gerekir.
- Ameliyat günü kimlik ve gerekli evraklarıyla yatış birimine başvurulur.
Ameliyat sonrası yapılması gerekenler
- 1 hafta sonra dikişler alınır
- 1-hafta 10 gün sonra günlük aktivitelerini yapar
- 4-6 hafta ağır egzersiz ve ağır işte çalışmamak lazımdır.
Metastaz yapmayan kanserlerde tedavi: Metastaz, yani yayılım olmayan böbrek kanserlerinin ameliyatla alınması sonucu ek ışın veya ilaç tedavisine (kemoterapi) gerek yoktur. En etkili tedavi ameliyattır.
Metastaz olmayan böbrek kanseri için iki ameliyat seçeneği vardır:
Radikal nefrektomi: Bu ameliyatta böbreğin tamamı, böbrek çevresindeki yağ dokuları, üreterin ½ üst yarısı ve eğer kanser böbreküstü bezini tutmuşsa ayni taraftaki böbreküstü bezi çıkartılır.
Radikal nefrektomi ameliyatı 3 yöntemle yapılabilir:
- Radikal nefrektomi açık ameliyat ile yapılır
- Laparoskopik yöntemle yapılabilir
- Robotik yöntemle yapılabilir.
Parsiyel nefrektomi: Bu ameliyatta böbreğin tamamı alınmaz, sadece kanserli kısım çevresindeki birkaç milimetrelik normal doku ile çıkartılır. Buna nefron koruyucu cerrahi de denir. Bu şekilde böbrek korunmuş olur.
Parsiyel nefrektomi şu durumlarda yapılır:
- Kanser 4 cm’den küçükse (duruma göre bazen daha büyük tümörlere de yapılır)
- Kanser böbreğin iç kısmına yerleşmiş değilse
- Kanser böbreğin ana damarları ve idrar kanalından uzaksa
Parsiyel nefrektomi 3 şekilde yapılabilir:
- Açık ameliyat ile yapılır
- Laparoskopik yöntemle yapılabilir
- Robotik yöntemle yapılabilir.
Robotik ve laparoskopik böbrek kanseri ameliyatı şu durumlarda yapılmaz, bunun yerine açık ameliyat yapılır:
- Kanser çok büyük ve ana büyük damarlara ve komşu organlara yapışıksa
- Daha önceden ayni böbrekten veya karından ameliyat geçirmişse
- Kanser çok büyükse
Robotik ve laparoskopik ameliyatların açık ameliyata göre avantajları şunlardır:
- Daha küçük kesi, ameliyat izi olur
- Hasta daha az hastanede yatar
- Hasta daha az ağrı duyar
- Ameliyatta daha az kanama olur
- Hasta günlük işlerine daha erken başlar
Her iki böbrekte kanser varsa nasıl bir ameliyat yapılmalıdır?
Eğer her iki böbrekte de kanser var ve parsiyel nefrektomi yapılabilecek gibi ise her iki tarafa da parsiyel nefrektommi yapılır. Bir taraf parsiyele uygunsa buraya parsiyel, karşı tarafa radikal nefrektomi yapılır. Her iki böbrekte kanser büyük ve parsiyele uygun değilse her iki böbreğe de radikal nefrektomi yapılır ve hasta bundan sonraki hayatını diyalizle geçirir.
Hastada tek bir böbrek var ve bunda da kanser varsa ne yapılmalı?
Hastada tek bir böbrek var ve bu böbreğinde de kanser varsa: Eğer kanser parsiyel olarak alınmaya uygunsa parsiyel nefrektomi yapılır, parsiyel için uygun değilse radikal nefrektomi yapılıp hasta diyaliz programına alınır.
Böbrek kanseri nedeniyle her iki böbreğini kaybeden bir hastaya böbrek nakli yapılabilir mi?
Bu çok özel bir durumdur. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, yaşam beklentisi, kanserin tamamen ortadan kaldırılmış olması gibi çeşitli faktörler göz önüne alındıktan sonra bu konularla ilgilenen bir kurul tarafından karar verilir.
Metastatik (ilerlemiş, böbrek dışına çıkmış) kanserlerde tedavi: Kanserin böbrek dışına çıktığı, uzak organlara yayıldığı durumlarda uygulanan tedavi yöntemleri şunlardır;
- Radikal nefrektomi: Eğer metastaz yapmış böbrek kanserinde böbrek ameliyatla çıkarılabiliyorsa mutlaka çıkartılmalıdır. Buna “sitoredüktif cerrahi” denir.
- Metastatektomi: Kanserli böbrek çıkartıldıktan sonra eğer metastatik kanser çıkartılacak durumda ise (örneğin karaciğer, böbrek, beyin vs.. gibi organlarda) mutlaka mutların da ameliyatla alınması gerekir. Buna “metastatektomi” denir.
- Kemoterapi: Böbrek kanserlerinde klasik kemoterapi ilaçları etkili değildir.
- İmmünoterapi-immün check point inhibitörleri: Bu yöntemle vücudun bağışıklık sistemi uyarılarak vücuda yayılmış kanserin yok edilmesi amaçlanır. Bu amaçla sitokin tedavileri geçmişte kullanıldı, ancak pek fayda sağlamadılar. Günümüzde immün check point inhibitörleri bu amaçla kullanılmaktadır.
- Hedefe yönelik tedavi (targeted treatment): Kanser tedavisinde spesifik mekanizmalara yönelik etkilerle kanser hücrelerinin çoğalmaların engelleyen ilaçlardır. Bu ilaçlar şunlardır:
- Antianjiojenik ilaçlar (kanser damarlanmasını engelleyen ilaçlar)
- Tirozin kinaz inhibitörleri
- mTOR inhibitörleri
- Radyoterapi (ışın tedavisi): böbrek kanseri genel olarak radyoterapiye dirençli kanserlerdir. Metastatik kanserlerde bu bölgelere uygulanan ışın tedavileri etkili olabilmektedir.
- Böbrek kanserinde ameliyatsız tedavi yöntemleri: Hastaların çok yaşlı veya genel sağlık durumlarının ameliyatı kaldıracak kadar iyi olmadığı durumlarda ameliyata alternatif yapılacak tedavi yöntemleri şunlardır:
- Cryoablation (kanser hücrelerini dondurma) yöntemi: USG eşliğinde kanser dokusu içine özel iğneler yerleştirilerek kanser hücreleri dondurulup parçalanarak yok edilir.
- Radiofrequency ablation (kanser hücrelerine yüksek ısı verilmesi): Ayni şekilde hiçbir ameliyat uygulamadan USG eşliğinde kansere özel iğneler yerleştirilerek kanserli doku yüksek ısı ile yok edilir.
- Hastalara destek ve moral vermek önemlidir: Kanser hastalarının ve yakınlarının morale ihtiyacı vardır. Bu amaçla hastalara ve yakınlarına yardımcı olunmalıdır.
- Hastaların hastalıkları ile ilgili doğru bilgiye ihtiyacı vardır: Hatalar baştan itibaren böbrek kanseri, hastalığın evresi, tedavi süreçleri ve tedavilerin etkinlikleri ile doğru şekilde bilgilendirilmeli.
- Hastaların kendilerine bakmaları çok önemlidir: Hastalar kanser teşhisi konulduğu andan itibaren sağlıklı beslenmeli, (meyve sebze ağırlıklı olmak üzere) düzenli spor yapmalı, düzenli uyku uyumalıdırlar.
- Hastalar kendilerine zaman ayırmalıdırlar: Hastalar kendilerine okuma, müzik gibi konularda zaman ayırarak stresin atmaya çalışmalılar.
- Ruhsal sağlık çok önemlidir: Bununla ilgili gerekirse psikiyatri desteği alınmalıdır.
Metastatik böbrek kanserinde “palyatif bakım” nedir?
İleri evre kanser hastalarında artık ameliyuat ve diğer tedaviler çok etkili olmuyorsa bu hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için yapılan tüm işlemler palyatif bakım olarak bilinir. Gelişmiş ülkelerde ilerlemiş kanser hastaları için özel palyatif bakım merkezleri vardır. Buralarda hastalara psikolojik destek verilir, beslenmesi, ağrı tedavisi gibi yaşam kalitesini iyileştirici tüm uygulamalar yapılır.
Böbrek kanseri hastalarında evrelere göre yaşam süresi (prognoz)
Her hasta için ayni standartlar geçerli olmayabilir, ama bilimsel çok sayıda bilimsel çalışmanın sonuçlarına göre böbrek kanserinde evrelere göre 5 yıllık hastalıksız yaşam sürelerini şu şekilde özetleyebiliriz:
- Evre-I ve Evre-II: 5 yıllık hastalıksız yaşam % 80-100
- Evre-III: 5 yıllık yaşam % 50-60
- Evre-IV: Metastatik, yani vücuda yayılmış kanser hastalarında 5 yıllık yaşam oranı % 16-32 oranındadır.
0 Böbrek kanseri prostat ve mesane kanserinden sonra üriner sistemimn sık görülen kanseridir. Erkeklerde daha sık görülür. Tedavide radyoterapi ve kemoterapi genel olarak etkili değildir, uygun vakalarda uygulanır. Böbrek kanseri tedavisinde en etkili tedavi yöntemi cerrahi tedavidir. Cerrahi tedavi açık, laparoskopik veya robotik yolla yapılır. Kanserin yerine ve büyüklüğüne göre radikal veya parsiyel nefrektomi uygulanır. Biz uzun yıllardır böbrek kanseri tedavisinde cerrahi uygulamaları başarı ile yapmaktayız.
Prof. Dr. Emin ÖZBEK
Üroloji Uzmanı
İstanbul- TÜRKİYE
Cevap bırakın