Şeker Hastalığında Ereksiyon Yetersizliği Nedenleri

Şeker Hastalığı ve Sertleşme Sorunu (Diyabet ve Ereksiyon Yetersizliği, İktidarsızlık)

Erektil disfonksiyon (ED, sertleşme sorunu, ereksiyon yetersizliği, iktidarsızlık), şeker hastalarında (diabetes mellitus, DM) sık görülen bir problemdir, fakat şeker hastalığının kaçınılmaz bir sonucu değildir. Şeker hastaları önerilere uyar, şekerin kontrolde kalması sağlanırsa ereksiyon problemi önlenebilir veya geciktirilebilir bir komplikasyondur. Şeker hastalarında bu sorun şeker hastası olmayanlara göre daha erken dönemde ortaya çıkar, bazen bu hastalar şeker hastası olduklarını bir üroloğa sertleşme problemleri nedeniyle gittiklerinde tesadüfen öğrenirler.

Bu bakımdan sertleşme sorunu olan erkeklere mutlaka açlık kan şekeri tahlili yapılmalıdır. Bu yazımda şeker hastalığı ve ereksiyon hakkında genel bilgiler vereceğim. Şeker hastalığının ereksiyon üzerindeki olumsuz etkileri ve nedenleri ile tedavi seçenekleri hakkında güncel bilgileri aktaracağım.

Şeker hastalığı ve sertleşme sorunu

Erektil disfonksiyon, cinsel ilişkiye girebilecek kadar ereksiyonun başlatılamaması veya sürdürülememesi durumudur ve şeker hastalarında özellikle tip-2 şeker hastalarında sıktır. Bilimsel araştırmalara göre tip-2 şeker hastalığı tanısı konanların yaklaşık yarısında 5-10 yıl içinde ereksiyon problemleri (erektil disfonksiyon) gelişir. Eğer bunlarda ayni zamanda kalp rahatsızlığı da varsa bu oran daha da yüksektir. Şeker hastalarının yaklaşık %35-75’inde değişik derecelerde ereksiyon sorunu vardır. Bu durum yaşla birlikte artar. 50 yaş üstü erkeklerin % 50-60’ında. 70 yaş ve üstü diyabetik hastaların yaklaşık % 95’inde ereksiyon sorunu vardır.

Sağlıklı bir beslenme programı ve düzenli egzersiz, stresten uzak bir yaşam tarzı ile ereksiyon problemleri geciktirilebilir veya önlenebilir problemlerdir. Şeker hastalarında ereksiyon yetersizliği şu nedenlerden dolayı oluşur:

  • Kan şekerinin iyi kontrol edilememesi
  • Diyabete bağlı nöropati (sinir hasarı)
  • Penisin damarlarında hasar oluşması
  • Hipogonadizm (testosteron hormonu eksikliği)
  • Venöz yetmezlik
  • Diyabete bağlı gelişen yüksek tansiyon ve kalb rahatsızlığı
  • Peniste ereksiyonun oluşmasında önemli olan nitrik oksit (NO) eksikliği
  • Endoteliyal disfonksiyon
  • Şeker hastalarında serbest radikallerin artması ve bunlara bağlı damar ve sinirlerde hasar.

Diyabet hastalarında ereksiyon yetersizliğini artıran risk faktörleri

Şeker hastalarında ereksiyon yetersizliğine zemin hazırlayan bazı risk faktörleri vardır. Hastalarda ayni zamanda bunlar varsa ereksiyon yetersizliği daha erken dönemde başlar ve daha sık görülür. Şeker hastalarının bu konularda bilgilendirilmesi önemlidir. Şeker hastalarında ereksiyon sorununu hızlandıracak risk faktörleri şunlardır:

  • Kan şekerinin iyi kontrol edilememesi
  • Stresli bir hayat
  • Aksiyete
  • Depresyon
  • Diyete dikkat etmemek
  • Hareketsiz bir yaşam
  • Aşırı kilo (obezite)
  • Sigara içmek
  • Aşırı alkol içmek
  • Tansiyon yüksekliği
  • Kolesterol yüksekliği
  • Ereksiyonu kötü etkileyen ilaçların alımı
  • Alınan diğer ilaçlar 8kolesterol, psikiyatri ilaçları vs…)

Ereksiyon sorunu olan şeker hastaları ne yapmalı?

Erektil disfonksiyon eşler arasında ciddi sorunlara yol açan, sosyal yönü de olan bir hastalıktır. Bu hastaların mutlaka bu konuda tecrübeli bir Üroloğa ve gerekirse psiyatri uzmanına gözükmesi faydalıdır. Şeker hastalığı hayat boyu devam eden bir hastalıktır. Hastalar yaşamları boyunca beslenmelerine çok özen göstermelidirler. Bu konuda mutlaka bir Endokrinoloji ve diyet uzmanı tarafından da düzenli olarak kontrol gerekir. Hastalar genellikle bu konularda doktora gitmekten çekinirler, oysa günümüzde cinsel sorunların tedavisinde de çok ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir.

Şeker hastası ve ereksiyon problemi olan hastalara önerilerimiz

Diyabet hastalığı (DM) yaşam boyu devam eden, dikkat edilmediği taktirde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen bir endokrin sistem hastalığıdır. Şeker hastalarına ereksiyon problemlerinin ortaya çıkmasını veya geciktirilmesini önleyecek bazı önemli yaşam tarzı değişiklikleri önerilerimiz olacaktır. Bunlar ayni zamanda bu hastaların genel sağlığı için de oldukça faydalıdır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Mutlaka bir Üroloğa gitmeliler: Doktora sorunlarını ayrıntılı olarak anlatmalılar. Bu şekilde doktor hastalarına tedavi ile ilgili geniş bilgi sunacaktır.
  • Hastalar şeker hastalığı ile nasıl baş edebileceklerini doktorlarına sormalılar: Şeker hastalığı bir çok sistemi tutan kronik bir hastalıktır ve bu hastalar mutlaka bir endokrinoloj uzmanı tarafından takip edilmelidirler. Kan şekerinin kontrol edilmesi ile erektil disfonksiyon ve diğer şikayetler önlenebilir veya geciktirilebilir hastalıklardır. Bu şekilde hastaların genel yaşam kalitelerinde iyileşme mümkündür. Doktor hastalarına şekerin kontrolü ile ilgili gerekli tavsiyelerde bulunacak ve bu amaçla ayrıca bir diyet programı hazırlamak amacıyla diyetisyene yönlendirecektir.
  • Hastaların diğer sağlık problemlerini de doktoruna anlatmaları gerekir: Şeker hastalığı diğer bazı sağlık problemlerinin de eşlik ettiği kronik bir hastalıktır. Tansiyon yüksekliği, kalp rahatsızlığı, kolesterol yüksekliği gibi. Hastalar bu tür rahatsızlıklarını da tedavilerine yardımcı olmak amacıyla doktoruna anlatmalıdırlar.
  • Hastalar kullandıkları ilaçları doktoruna mutlaka söylemeli: Şeker hastalarında çoğu zaman yüksek tansiyon, lkalb rahatsızlıkları, psikiyatrik problemler de olabilir ve hastalar bu nedenlerden dolayı çeşitli ilaçlar alabilirler. Bunların da bir kısmının erektil fonksiyonlar üzerine olumsuz etkileri olacağından mutlaka bilinmesi gerekir.
  • Diğer bilim dallarına konsültasyon önemlidir: Şeker hastalığı hastalarda aksiyete ve strese neden olabilen bir hastalıktır. Bu durumlar ereksiyon problemlerini daha da kötüleştirirler. Bu bakımdan hastaların mutlaka bir psikiyatriste görünmelerinde fayda vardır.
  • Kan şekerinin kontrolü: Düzenli diyetle kan şekerinin kontrolü diyabete bağlı komplikasyonların önlenmesinde en önemli faktörlerden birisidir.
  • Sigara içenlerin sigarayı bırakmaları gerekir: Sigara damarlara ciddi hasar verir ve bu şekilde penis damarlarını daraltarak penisin kanlanmasını bozar. Ayrıca sigara ereksiyonda önemli bir rol oynayan nitrik oksit (NO) seviyesini de azaltarak gene ereksiyonu olumsuz etkiler.
  • Eğer uzun yıllardır sigara içenler kendileri sigarayı bırakamıyorlarsa bu konuda tıbbi destek isteyebilirler.
  • Aşırı kiloların verilmesi: Aşırı kilo da sertleşme sorunlarına neden olan bir durumdur. Bu bakımdan şeker hastaları eğer aşırı kiloya sahiplerse mutlaka kilo vermelidirler.
  • Düzenli spor: Egzersiz çok önemlidir. Egzersizle stres azalır, aşırı kilolar verilir ve kan penise kan akımı iyileşir. Bu bakımlardan hastaların düzenli egzersiz yapmaları çok önemlidir.
  • Alkol alan hastaların kısıtlaması veya bırakması gerekir: Aşırı alkol alımı da erektil disfonsiyona neden olan durumlardandır. Bu bakımdan aşırı alko alan hastaların alkolü azaltmaları veya tamamen bırakmaları sağlıkları için çok önemlidir.
  • Düzenli bir uyku: Şeker hastalarının istirahati ve düzenli uyku uyumaları ereksiyon problemlerini önlemede çok önemlidir.
  • Stresten uzak bir hayat: Stressiz bir hayat diyabetin komplikasyonlarını önlemede önemlidir.

Ereksiyon problemi olan şeker hastalarına tedavi seçenekleri

Günümüzde ereksiyon sorunu olan hastaların tedavisinde yardımcı olacak çok seçenek vardır. Ereksiyon bozukluğunun derecesi ve hastanın sosyoekonomik durumuna göre uygun tedavi seçeneği önerilir. Bunları kısaca özetleyecek olursak:

  • Ağızdan alınan haplar: Bu amaçla yaygın olarak kullanılan ilaçlar: Sildenafil (Viagra), tadalafil (Cialis), vardenafil (Levitra) ve  avanafil (Stendra). Ağızdan alınan bu haplar ereksiyon sorunu olan hatalara ilk tercih edilecek ilaçlardır. Bunların etkisi şeker hastalığının iyi kontrol edilip edilmemesi, hastaların yaşı, birlikte bulunan diğer hastalıklarla ilişkilidir.
  • Penise enjeksiyon tedavisi: Eğer bu haplar faydalı olmamışsa penise enjeksiyon yoluyla verilen ilaçlar denenebilir. Bu ilaçlar penis kan akımını artırarak sertleşmeye yardımcı olur.
  • Üretraya sıkılan jeller: Bunlar da penise yapılan enjeksiyonlar gibi penisin kan akımını artırarak ereksiyona yardımcı olurlar.
  • Vakum cihazları: Bu cihazlar tüp şeklinde yapılardır. Penis içeriuye yerleştirildikten sonra pompa ile basınç uygulanarak ereksiyon sağlanır ve devamı için penisin kök kısmına elastik bandaj yerleştirilir. Bu tedavi yöntemi uygun seçilmiş hastalarda protez öncesi denenebilecek bir seçenektir.
  • ESWT (extracorporeal shhock wave) tedavisi: Diyabetik hastarda ağızdan alınan ilaç tedavisine cevap vermeyen sertleşme sorunlarının tedavisinde penise uygulanan şok dalga tedavisinin (ESWT) etkili olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle ESWT tedavisi bu hastalara uygulanabilecek bir tedavi seçeneğidir.
  • PRP (platelete rich plasma): Hastaların kendi kanlarından alınarak hazırlanan trombositten zengin plazma tedavisi (PRP) erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılmaktadır, ancak bunun etkinliği çok yüksek oranda değildir, şeker hastalarında etkisine dair ciddi bilimsel çalışmalar yoktur.
  • Kök hücre tedavisi: Kök hücre tedavisi günümüzde bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Şeker hastalığına bağlı ED tedavisinde de kullanılan bir tedavi yöntemidir. Henüz deneme aşamasındadır. Rutin uygulamada olan bir yöntem değildir. Uygun vakalarda kök hücre tedavisi yapılabilir. Biz de uygun hastalarımıza öneriyoruz.
  • Sekretom tedavisi (Kök hücre sekretomu): Kök hücre sekretom tedavisi, kök hücre tedavisinin aksine hücre içermez. Burada kök hücreler tarafından üretilen ürünler özel yöntemlerle hazırlanıp penise enjekte edilir. Bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. ED tedavisi ile ilgili de olumlu sonuçlar vardır. Uygun hastalara uygulanacak bir yöntemdir. Kök hücre içermediği için kök hücreye bağlı komplikasyonlar görülmez.
  • Penil protez ameliyatı: Ağızdan alınan haplar, enjeksiyon ve vakum tedavisi etkisiz kalmışsa şeker hastalarında ereksiyon yetersizliği tedavisinde en son seçenek penis protezi takmaktır.

Penis protezlerinin çeşitli tipleri vardır. Bunlar başlıca iki gruptur:

  • Basit tek parçalı olan tip: Bu tip protezler devamlı ereksiyon halinde kalırlar. Elastik olduklarından hasta kıvırabilir ve dışardan belli olmaz.
  • Çok parçalı penis protezleri: Bunları tek parçalıdan farklı olarak şişirilebilir protezlerdir. Vücut içine yerleştirilen, dışardan belli olmayan pompa sistemi ile hastalar istedikleri zaman protezi şişirerek ilişkiye girebilirler ve ilişki sonrası tekrar indirirler. Dışardan herhangi bir şekilde belli olazlar. Maliyetleri yüksektir. Doğal ereksiyona yakın ereksiyon oluşur. Hastalarımız tarafından en çok tercih edilen protezdir.

Şeker hastalarında penil protez seçiminde nelere dikkat edilmelidir?

Penil protez seçimi hastadan hastaya değişir. Eğer hastanın yaşı ileri ise, ellerini kullanmada sorunu varsa ve bu nedenle pompalı protezleri kullanmada sorun olacaksa tek parçalı protez takmak bu hastalar için en uygun olanıdır.

Eğer hastalar genç ve pompa sistemini rahat kullanabilecek durumda iseler bunlar için en iyi seçenek şişirilebilen protezlerdir. Bunlar daha doğala yakın protezlerdir. Genç hastalarda genellikle üç parçalı şişirilebilen protezleri tercih ediyoruz. Tek parçalı protezlerde uzun süre sonunda peniste erezyon daha sık görülmektedir. Üç parçalı protezler tek parçalı olanlara göre daha pahalıdır. Protez seçiminde hastaların ekonomik durumları da göz önüne alınmalıdır.

Şeker hastalarında penil protezler ne kadar süre sorunsuz vücutta kalır?

Tek parçalı penis protezlerinde mekanik olarak her hangi bir sorun çıkmaz. Protezlerin % 75’i mekanik bir sorun çıkmaz, revizyon gerekmez ve 15 yıl kadar sorunsuz kullanılabilir.

Şeker hastalarında en önemli sorun, özellikle iyi kontrol edilemeyen şeker hastalarında, protez enfeksiyonudur.  Bunu önlemek için hastalara koruyucu antibiyotik tedavisi veriyoruz ve ameliyat sırasında protezleri antibiyotikli solüsyonlarda bekletiyoruz. Bu şekilde efeksiyon oranı ile yok denecek kadar az karşılaşıyoruz. Enfeksiyon özellikle böbrek yetmezliği olan ve diyalize giren şeker hastalarında daha sık olmaktadır. Şeker hastalarında hemoglobin A1c seviyesi eğer 7,5’un altında ise bu hastalarda protez enfeksiyonu oldukça az görülmektedir.   Bu bakımdan diyabetik ve protez takılan hastaların kan şekerinin kontrolde kalması amacıyla bir endokrinoloji uzmanı tarafından takip edilmesini öneriyoruz.

Özet olarak: Şeker hastalığı erektil dsfonksiyon için önemli bir risk faktörü oluşturur. Bu hastaların şeker seviyelerinin çok düzenli seyretmesi önemlidir. Yaşam boyu sağlıklı beslenme, kilo kontrolü, düzenli spor önemlidir. Hastalarda ereksiyon sorunu gelişmişse ağızdan alınan ilaçlarla tedaviye başlanır. Hastalığın derecesine göre tedavi seçilir. En son seçenek bu hastalarda penil protez ameliyatıdır.

Prof. Dr. Emin ÖZBEK

Üroloji Uzmanı

İstanbul- TÜRKİYE

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

WhatsApp
1