Kadınlarda Üretral Karünkül

Kadınlarda Üretral Karünkül: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi/Ameliyatı

Üretral karünkül, menapoz sonrası kadınlarda sık görülen üretral lezyonlardandır. Üretranın çıkışında polipoid bir lezyon olarak görülür. Hastalığın belirtileri başlıca idrar şikayetleri şeklinde kendini gösterir. Lezyonun büyüklüğüne göre şikayetler daha fazla olabilir. Bu yazımda kendi tecrübelerim eşliğinde karünkülün nedenleri, belitileri ve tedavisi hakkında genel bilgiler vereceğim.

Üretral karünkül nedir?

Üretral karünkül, kadınlarda üretra ağzının uç ve arka yüzünde görülen, damarsal kökenli iyi huylu lezyonlardır. Kadınlarda sık görülen üretral lezyonlardan birisidir. Bazen ahududu benzeri saplı bir şekilde görülebilir. Esas olarak menapoz sonrası kadınlarda görülür. Çocuk yaşlarda da çok nadiren görülebilmektedir.

Karünkül kadınlardaki prostat demek mi?

Prostat, erkeklerde bulunan bir organdır. Kadınlarda prostat bulunmaz. Kadınlarda üretrada (mesaneden sonraki idrar kanalı) bulunan Skene bezlerinin, erkeklerdeki prostat bezine benzer bir kalıntı olduğu düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda Skene bezlerinin erkeklerdeki prostat dokusu gibi PSA (prostat spesifik antijen) ürettiği gösterilmiştir. Büyük ve üretrayı kapatan karünkülü olan bayan hastalarda da yaşlı erkeklerdeki prostat büyümesine benzer şikayetler ortaya çıkar. BPH erkeklerde ileri yaşlarda görülür.

Aynı şekilde bayanlarda görülen karünkül hastalığı da çoğunlukla menapozdan sonra görülür. Başka bir ifade ile bu iki hastalık ileri yaşlarda görülen bir hastalıktır.

Karünkülün belirtileri/ semptomları nelerdir?

Çoğu zaman hiçbir belirti vermeyebilir. Bazen de hastalar hastalığa bağlı şikayetlerle üroloji hekimine baş vururlar. Karünkül olan hastalarda en sık şu şikayetler görülür:

  • Üretaranın ağzında ele gelen kitle/şişlik
  • İdrar yaparken yanma (disüri)
  • İlişki sırasında ağrı
  • İdrardan kan gelmesi (hematüri)
  • Perineal bölgede basınç hissi
  • İdrar yapmada zorlanma
  • Kesik kesik idrar yapma
  • Adet düzensiliği
  • Kasık ağrısı

Karünkülün nedenleri nelerdir?

Hastalık genellikle menapoz sonrası görülür. Neden olarak östrojen eksikliği sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Menapoz öncesi bayanlarda son derece seyrek görülür. Literatürde çocuk yaşlarda da görüldüğü bildirilmiştir, ancak bu durum son derece azdır.

Karünkül muayenesi

Karünkül, jinekolojik pozisyonda yapılan muayenede üretranın hemen başlangıcında görülür. Çoğunlukla 1.5-2 cm çapında bazen üretra ağzından dışarı sarkan kırmızı lezyonlardır. Dokunmakla kanayabilir. Çok büyük lezyonlarda saplı polip şeklinde üzeri kırmızı ve dokunmakla kanayan lezyonlar olarak karşımıza çıkar.

Üretral karünkülün tanısı nasıl konur?

Bu hastalığın tanısını koymak kolaydır. İleri tetkiklere gerek yoktur. Hastanın şikayetleri ve muayene işle tanı kolayca konur.

  • Üretra ağzında arka kısımda,saat 6 hizasında kızarık polipoid bir lezyon görülür
  • Bazen üretra dışarı sarkabilir (üretral prolapsus)
  • Şüpheli vakalarda biyopsi alınır. Kanserleşme riski yoktur.
  • Sistoskopi genellikle gerekmez. Ancak üretranın iç kısmını değerlendirmek amacıyla yapılabilir.
  • İdrar mikroskopisi: Tanı için çok gerekli değildir. Enfeksiyondan ayırım için yardımcı olabilir. İdrar tahlilinde mikroskobik hematüri (idrardan kan gelmesi) görülebilir.
  • Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları: İdrarın tam boşalamması sonucu mesanede fazla idrar kalır ve bunun sonucunda sık sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu (İYE) görülür. Sık tekrarlayan İYE olan bayanlarda karünkülü de düşünmek gerekir.

Üretral karünkülün tedavisi

Karünkül tedavisi lezyonun büyüklüğüne ve şikayetlerin fazlalığına göre değişir. Tedaviyi iki grupta incelemek mümkündür:

  • İlaç tedavisi (tıbbi tedavi): Tıbbi tedavide yani ilaç tedavisinde etken östrojen eksikliği olduğu için östrojen içeren kremler lokal olarak kullanılabilir. Bunun yanında anti inflamatuvar ilaçlar da etkili olabilmektedir.
  • Cerrahi tedavi (ameliyat): Eğer karünkül büyük ve şikayetler fazla ise bu durumda mutlaka ameliyatla lezyonun alınması gerekir. Bu işleme karünkül eksizyonu diyoruz.

Karünkül ameliyatı nasıl yapılır?

Karünkül ameliyatı çok komplike bir ameliyat değildir. Sedasyon veya lokal anestezi altında yapılan bir küçük cerrahi müdahaledir.

Biz genelde hastalarımızı lokal anestezi ile yapıyoruz. Karünkülün çevresine lokal anestezik ilaç verilerek lezyon bütün olarak bağlantı yerinden, üretradan kesilerek alınır. Bu işleme karünkül eksizyonu diyoruz. Daha sonra kanamalı odaklar koterize edilir ve dikiş atılarak yara yeri kapatılır. İşlem sonrası üretraya birkaç gün sonra çekilmek üzere üretral kateter koyarız. Hastanede yatış gerekmez, hastalara ağızdan antibiyotik ve ağrı kesici verilerek taburcu edilirler.

Karünkül mesane sarkmasına neden olur mu?

Mesdane sarkması veya prolapsus, çok ve vajinal yolla zor doğum yapmış bayanlarda görülen bir durumdur. Mesaneyi asan destek bağları gevşediği için mesanede sarkma olur. Karünkül ile mesane prolapsusu farklı durumlardır. Literatürde büyük karünküle bağlı mesane sarkması olabileceğine dair ender durumlar bildirilmiştir. Bizim hastalarımızda bu derece büyük vakalara rastlamadık.

Karünkül hangi hastalıklarla karışır?

Karünkülm tanısı koymak tecrübeli ellerde kolaydır. Bazen başka hastalıklarla karışabilir. Şüpheli durumlarda biyopsi alınmalıdır. Biyopsi ile kesin tanı konur. Karünkül en sık şu hastalıklarla karışır;

  • Üreta kanseri
  • Üretra kaynaklı sarkomlar
  • Lenfoma
  • Malign melanoma
  • Üretradan gelişen değişici epitel hücreli kanser
  • Üretradan kaynaklanan squamöz hücreli kanserler

Karünkül tedavi edilmeden kendiliğinden iyileşir mi?

Her karünkül vakasının ameliyatla tedavi eilmesine gerek yoktur. Küçük ve fazla şikayet olmayan vakalarda lokal östrojen kremlari ve antiinflamatuvar, ağrı kesici ilaçlar verilir. Eğer lezyon çok büyük ve şikayetler de çok fazla ise kendiliğinden iyileşme olmaz. Mutlaka ameliyat gerekir. Böbrek fonksiyonlarını bozacak kadar ciddi durumlar nadiren görülür.

62 yaşında sık idrara çıkma, zorlanarak ve kesik kesik idrar yapma, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu şikayeti vardır. Ultrasonografide her iki böbreklerde hidronefroz (böbreklerde şişme, genişleme) ve mesanede fazla miktarda rezidü idrar (mesanede idrar yaptıktan sonra idrar kalması) tespit ettik. Kan tahlillerinde üre ve kreatinin seviyeleri yüksek bulundu.

Yaptığımız muayenede üretra ağzında yaklaşık 1.5×2 cm kadar üretranın içine kadar uzanan karünkül tespit ettik. Hastamıza lokal anestezi altında karünkül ameliyatı (karünkül eksizyonu) yaptık. Patolojik incelemede doku tamamen erkeklerde görülen prostat büyümesi (BPH) benzeri bir yapı ile ayni olarak değerlendirildi. Prostat kanserine yönelik araştırmalarda kanser izlenmedi. Hastamızın uzun süreli takiplerinde nüks olmadı. Şikayetleri düzeldi. Böbreklerdeki hidronefroz geriledi. Kan üre ve kreatinin seviyeleri normale geldi.

Literatürde her ne kadar üretral karünkül erkeklerdeki BPH’ın karşılığı olarak kabul edilse de bu kadar tipik bir vaka bildirilmemiştir. Bu şekilde tedavi edilmediği taktirde böbrek hasarına kadar varan vakalar son derece nadirdir.

Karünkül tedavi edilmezse tehlikeli mi?

Bu hastalık tehlikeli bir hastalık değildir. Çok küçük ve erken evrede, fazla şikayetler yoksa genellikle tedaviye gerek yoktur. Eğer karünkül büyür ve idrar çıkışına engel olarak ciddi anlamda idrar yapma şikayetlerine neden oluyorsa mutlaka ameliyat gerekir.

Karünkül ameliyat edildikten sonra nüks eder mi?

Karünkül ameliyatı sonrası nüks, yani tekrarlama olmaz. Eğer tekrarlama olursa bu karünkülün tam olarak çıkartılmamasına bağlıdır. Yaptığımız ameliyatlar sonrası kontrollerde nüks eden vaka ile karşılaşmadık.

Karünkül ameliyatını hangi bölüm/doktor yapar?

Karünkül ürolojik bir hastalıktır. İdrar yolunun en son kısmı üretranın çıkışında oluşur. Bu bakımdan bu hastalık bir üriner sistem hastalığıdır ve üroloji uzmanınca yapılması gerekir.

Üretral karünkül tehlikeli bir hastalık mıdır?

Üretral karünkül tehlikeli bir hastalık değildir. Kansere dönüşmez. Cerrahi olarak lezyonun çıkartılmasından sonra parça mutlaka patolojiye gönderilmelidir. Eğer temiz çıkmışsa ek bir tedaviye gerek yoktur.

Özet: Üretral karünkül, üretranın uç kısmında ve saat 6 hizasında arka duvardan gelişen bir lezyondur. Kanserleşmez, iyi huyludur. Şikayet yok ve küçükse her hangi bir tedavi gerekmez. Hafif orta şikayetleri olanlarda ve çok büyük olmayan vakalarda östrojen ve antiinflamatuvar tedavi etkilidir. Büyük ve şikayetler fazla ise cerrahi olarak karünkülün alınması gerekir. Ameliyat basit ve anestezi gerektirmez. Hastanede yatış gerekmez. Hastalar birkaç gün içinde normal günlük hayatlarına dönerler.

Prof. Dr. Emin ÖZBEK

Üroloji Uzmanı

İstanbul- TÜRKİYE

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

WhatsApp
1