Kadınlarda idrar kaçırma ciddi bir sağlık sorunudur ve aynı zamanda sosyal bir problemidir. Sık görülen idrar kaçırma şekli daha çok öksürüp hapşırma, hareket halindeyken görülür. Çok ve sor doğum yapma, vaginal yolla doğum, şişmanlık idrar kaçırma için önemli risk faktörleridir. Uzun yıllardır bu ameliyatları başarı ile yapmaktayız. Uluslararası dergilerde yayınlanmış bu konu ile ilgili araştırma türü ve klinik çalışmalarımız vardır.
Ulusal ve uluslararası kongrelerde konu ile ilgili çalışmalarımızı bildiri olarak sunduk. Bu makalede kendi tecrübelerimiz ve genel literatür eşliğinde kadınlarda idrar kaçırma ameliyatları konusunda genel ve güncel bilgiler vereceğim.
İdrar kaçırma /idrar inkontinansı ne demektir?
Uluslararası kontinans derneği inkontinansı “kişiyi sosyal ve hijyenik olarak rahatsız eden istem dışı idrar kaçırma durumu” olarak tanımlamıştır. Buradan anlaşılacağı üzere idrar kaçırma kişiyi hem hijyenik olarak rahatsız eden bir sağlık sorunudur, hem de sosyal bir sorundur. Özellikle aktif ve çalışan bayanlarda bu durum, ciddi sosyal sıkıntılara yol açar. İnsanların gündelik ve iş hayatlarını olumsuz etkiler.
İdrar inkontinansının çeşitleri nelerdir?
İdrar kaçırmanın değişik çeşitleri vardır. Bunların her birinin tedavisi farklıdır. İdrar kaçırma çeşitlerinin şu şekilde sayabiliriz;
- Stres tipi idrar kaçırma: Öksürüp hapşırmakla, hareket halinde iken, oturup kalkarken idrar kaçırma halidir.
- Urge inkontinans: Hastaların ani idrar hissi geldiğinde idrarını tutamayıp kaçırması durumudur. Bu grup hastalar genellikle ilaçla tedavi edilir.
- Taşma inkontinansı (overflow inkontinans): Mesanenin kapasitesinin üzerinde dolması sonucu idrar kaçması durumudur. Sıklıkla mesanenin sinirsel hastalıklarında (nörojen mesane) ve erkeklerde prostat büyümesinin ileri evrelerinde görülür.
- Miks tip idrar kaçırma: Birden fazla idrar kaçırma şeklinin ayni anda olmasıdır. Genellikle sstres ve urge inkontinans birlikte olabilir. Stres tipi kaçırma için ameliyat gerekir, urge inkontinans için ise ilaç tedavisi başlanır.
Stres tipi inkontinans (idrar kaçırma nedir)?
Stres inkontinans, öksürüp hapşırma, ıkınma, ani ayağa kalkma ve hareket etme gibi durumlarda görülen ve sıklıkla bayanlarda rastlanan istem dışı idrar kaçırma şeklidir.
Stres inkontinans vajinal yolla zor doğum yapanlarda, çok sayıda doğum yapanlarda ve obez (kilolu) kadınlarda daha sık görülür. Menapoz sonrası kadınlarda idrar kaçırma görülme oranı artar. Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bazı hastaların sosyal hayatı ciddi derecede olumsuz etkilenir, o kadar ki kadınlar evden dışarı çıkmaktan veya toplum içinde bir aktiviteye katılmaktan korkarlar. Ancak hastaların çoğu bu durumu doğum yapmanın ve yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak düşünürler veya utanırlar ve hekime gitmeye çekinirler.
İdrar kaçırmanın değişik nedenleri vardır. Bu bölümde kadınlarda sık görülen “stres tipi idrar kaçırma”dan bahsedeceğim. İdrar kaçırma ile doktora başvuran hastalar ayrıntılı olarak değerlendirilmeli ve ilk önce idrar kaçırmanın tipi, yani çeşidi tayin edilmeli ve daha sonra uygun bir tedavi planlaması yapılmalıdır. Bazı hastalarda birden fazla çeşit birlikte bulunabilir, bu duruma miks (karışık) idrar kaçırma denir. Sıklıkla stres tipi idrar kaçırma, urge inkontinanas ile birlikte görülür. Urge inkontinans (sıkışma tipi idrar kaçırma), ani idrar hissi gelmesi ile birlikte hastaların tuvalete yetişemeden idrar kaçırması durumudur. Eğer hastalarda birden fazla tip beraberse idrar kaçırmanın tipine göre tedaviler planlanmalıdır.
Stres inkontinans için risk faktörleri nelerdir?
Stres tipi idrar kaçırma bazı kadınlarda daha sık görülür. Bu hastalık için risk faktörleri şunlardır:
- Çok doğum yapmak
- Vajinal yolla ve zor doğum yapmak
- Obezite (aşırı kilolu olmak)
- Menapozdaki bayanlar
İdrar kaçırmanın cerrahi tedavisi (ameliyat yöntemleri)
İdrar kaçırmanın etkili bir tedavisi için öncelikle tipi belirlenmelidir, çünkü bütün idrar kaçırma tipleri cerrahi, yani ameliyatla tedavi edilmez. Ameliyatla tedavisi mümkün olan idrara kaçırma tipi özellikle kadınlarda sık görülen “stres tipi” idrar kaçırmadır. Bu hastalıkta başarı oranı çok yüksek 2 ameliyat yöntemi vardır. Bunlar TOT ve TVT (transvaginal tape uygulaması ve transobturator tape uygulaması) ameliyatlarıdır. Her iki ameliyat ta uzun süre yatış gerektirmeyen, genellikle günübirlik ameliyatlardır ve ameliyat süreleri de 20-30 dakika gibi çok kısadır. TOT ve TVT ameliyatlarında temel prensip, vajinal yoldan yapılan girişimle normalden aşağı sarkmış pozisyondaki mesane boynunu özel askı materyalleri ile kaldırıp pelvis kemiğine asmaktır.
TOT ve TVT ameliyatları öncesi hazırlık
Hastalar ameliyat öncesi en az 5-6 saat aç kalırlar. Ameliyat için gerekli kan tetkikleri, akciğer grafisi ve eğer gerek duyulursa EKG gibi tetkikler istenir. Bunlar normalse hasta ameliyat için hazır demektir.
Hastaların kullandığı ilaçların listesi çıkartılır, eğer aspirin gibi kan sulandırıcı kullanıyorlarsa bunlar 1 hafta önceden kesilmelidir. Kalp, tansiyon ve şeker ilacı alan hastalar bu ilaçlarını doktorlarının önerdiği şekilde almaya devam etmelidirler.
Hastalara ameliyatla ilgili ayrıntılı bilgilerin bulunduğu onam formu okutulur ve imzalaması istenir.
Ameliyat süresi, anestezi şekli ve hastanede kalış süresi ne kadardır?
Ameliyat genel anestezi veya spinal anetezi altında yapılır. Ameliyat süresi 20-30 dakika kadardır. Hastalar 1 gün hastanede kalır veya ayni gün taburcu edilir. Biz hastalarımızı genellikle ayni gün çıkartıyoruz. Bazen bir gün hastanede tutuyoruz.
TOT ve TVT ameliyatları nedir, nasıl yapılır?
Kadınlarda stres inkontinans, cerrahi müdahale ile yani ameliyatla tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Bu amaçla yaygın olarak yapılan 2 çeşit ameliyat vardır, bunlar TOT ve TVT ameliyatlarıdır. Bu her iki ameliyat ta orta-üretral askı cerrahisi yöntemleridir. Her iki ameliyatta da özel bir maddeden yapılmış, vücuda zararı olmayan, ciddi bir reaksiyon oluşturmayan şerit şeklinde bir askı materyali (ağ, mesh) idrar kanalının (üretra) hemen altından geçirilerek sarkmış olan mesane boynu askıya alınır ve bu şekilde normal anatomik pozisyonuna getirilmiş olur.
Her iki ameliyat ta cerrahi teknik olarak birbirine çok benzer. Ameliyat sırasında alt karın bölgesinde ve vajinadan küçük kesiler açılır. Şerit şeklindeki bu bant mesane boynu ve üretrayı kaldırır. Askı sırasında bu bandın gerginliği tahmini olarak ayarlanır ve bant hastada kalır, zamanla vücudun bir parçası haline gelir. Dışardan ameliyat yeri ve askı materyali gözle görülmez, kesi yerleri emilebilen dikişlerle kapatıldığından bunlar zamanla eriyerek kendiliğinden düşer.
TOT ve TVT ameliyatları arasında başarı oranı, ameliyat süresi ve kullanılan askı materyalleri arasında önemli bir fark yoktur. Bu teknikleri tercih konusunda hastalar bilgiye sahip olmadığından doktor kendi tecrübesine göre karar verir.
Hastalara ameliyat sırasında mesaneye foley sonda takılır ve bu ameliyat sonunda hasta kendine geldikten sonra çıkartılır veya bir gün takılı kalır. Ameliyat sonrası sonda çekildikten sonra bazı hastalarda geçici idrar yapamama durumu olabilir, bu bakımdan sonda çıkartıldıktan sonra hastaların idrar yapmaları gözlenmelidir. Ayrıca ameliyat sırasında vajene kanamaya karşı batikonlu gaz tampon konur, bu tampon hasta taburcu olmadan önce çıkartılır.
Ameliyattan 5-6 saat sonra hastalar ağızdan almaya başlarlar. Ameliyat sonrası ameliyat yerinde hafif ağrı olabilir, bunun için ağrı kesici ve enfeksiyona karşı da antibiyotik başlanır.
Ameliyat sonrası seyir nasıl olur?
Ameliyat genel anestezi veya spinal anestezi altında yapılır ve 20-30 dakika kadar sürer. Ameliyatın başarısı %95’in üzerindedir. Ameliyat sonrası hasta özel bir odada iyice kendisine gelene kadar bekletilir ve daha sonra yatağına alınır. Ameliyat sırasında üretraya takılan kateter (foley sonda) hasta iyice kendine gelip kendi kendine idrar yapacak duruma gelince çıkartılır. Ameliyat sırasında vajinal bölgeye konan tampon da ayni şekilde hasta iyice kendine geldikten sonra hastaneden taburcu olmadan önce alınır. Herhangi bir sorun olmayan hastalar genellikle ayni gün ağrı kesici ve antibiyotik yazılarak kontrol randevüsü verilerek taburcu edilir. Hastalar bazen bu ameliyatlardan sonra idrar yapamayabilirler, böyle durumlarda mutlaka doktorla iletişime geçilmeli ve gerekirse geçici olarak sonda takılmalıdır.
Ameliyattan sonra nelere dikkat edilmelidir?
Ameliyat sonrası oldukça sorunsuz geçer. Hastalarımıza ameliyat sonrası nelere dikkat edeceklerini ayrıntılı olarak anlatırız. Şu hususlara dikkat edilmesi önemlidir:
- Hastalar bir hafta sonra normal yaşantılarına başlarlar
- Verilen antibiyotik ve ağrı kesicilerin düzenli kullanılması
- 4-6 hafta kadar cinsel ilişkide bulunmamaları gerekir
- Ameliyattan sonraki ilk 4-6 hafta içinde fazla ağır kaldırılmamalı, ağır sporlar yapılmamalıdır
- Hastaların kilo almamaları çok önemlidir. Ameliyattan sonra bu durum özellikle dikkat edilmesi gerekir.
TOT ve TVT ameliyatlarının komplikasyonları nelerdir?
Bu ameliyatların başarı oranalrı yüksek, komplikasyonları son derece az ve önemsizdir. Ameliyat sonrası nadir görülebilen sorunlar şunlardır:
- Sondayı çıkardıktan sonra idrar yapamama: Bazen geçiici olarak sonda çıkartıldıktan sonra hastalar idrar yapamayabilir. Bu durum geçicidir.
- Ağrı: Hafif derecede ağrı olabilir. Ağrı kesicilerle rahatlamak mümkündür.
- Yara yerinden akıntı: Üretra çevresindeki küçük yara yerinden hafif akıntı olabilir.
TOT ve TVT ameliyatlarının başarı oranları ne kadardır?
TOT ve TVT ameliyatları başarı oranı oldukça yüksek ameliyatlardır. Uygun hasta seçimi başarı için çok önemlidir. Yaklaşık %90-95 oranında bu ameliyatlardan çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bizim ameliyatlarımızda hastalarımızın hepsinde de yüksek başarı elde ettik. Hastaların daha sonraki dönemlerde kilo almamaları çok önemlidir.
Özet olarak: Kadınlarda stres inkontinans tipi idrar kaçırma durumunda TVT ve TOT ameliyatları yüksek başarı oranına sahiptir. 10-15 yıllık takiplerimizde hastalar oldukça mutlular. Ameliyatın komplikasyonları yok denecek kadar azdır.
Sağlıklı günler dileğiyle….
Prof. Dr. Emin ÖZBEK
Üroloji Uzmanı
İstanbul- TÜRKİYE
Cevap bırakın