Şeker hastalığı teşhisi çoğu zaman üroloji doktorları tarafından konur. Çünkü şeker hastalarında idrarla atılan fazla miktarda şeker ayni zamanda fazla idrar yapmaya da neden olur. Sık idrara çıkan hastalar çoğu zaman şeker hastalığının farkında değildir ve bunun böbrek, mesane ve prostat gibi ürolojik hastalıklardan kaynaklandığını düşünürler. Şeker hastalığı insan vücudunda bir çok organı ve sistemi etkiler, ürolojik organlarda bunlardan birisidir.
Şeker hastalığı nedir?
Şeker hastalığı kanda şekerin yükselmesi ile kendini gösteren bir hastalıktır. Diyetle alınan glukoz (şeker) vücudun önemli bir enerji kaynağıdır. İnsülin denen ve pankreastan salgılanan bir hormon, şekerin kandan dokulara geçmesini ve kullanılmasını sağlar. İnsülin hormonu eksikliğinde veya etkisiz olduğunda kandaki şeker dokulara geçemez ve kullanılamaz, sonuçta kanda yüksek oranda birikir ve bu durum da bir çok sorunlara neden olur.
Şeker hastalığının 2 tipi vardır
- Tip 1 şeker hastalığı: Otoimmün bir hastalıktır. Vüücudun immün sistemi (savunma sistemi) insülin yapan hücreleri tahrip eder, insülin yapımını ciddi derecede sınırlar veya durdurur. Tüm şeker hastalıklarının % 5 ini oluşturur, genetiktir. Tedavide insülin iğnesi yaptırmak veya insülin pompaları kullanmak gerekir.
- Tip 2 şeker hastalığı: Beslenme bozukluğu ve sağlıksız yaşam, sitres gibi durumlara bağlı olarak ortaya çıkar. Şeker hastakarının % 95’i bu grup hastalardır. Burada insüline karşı bir direnç vardır.
Şeker hastalığında en sık görülen şikayetler şunlardır:
- Sık idrara çıkma
- Çok su içme isteği
- Aşırı yeme isteği
- Kilo kaybı
- Yorgunluk
- Huzursuzluk
- Sık sık enfeksiyon geçirme
- Görme problemleri
- El ve ayaklarda uyuşma
Şeker hastalarında sık görülen ürolojik hastalıklar
Şeker hastalığında üriner sistem de etkilenir. Uzun süreli ve iyi kontrol edilemeyen şeker hastalarında sık görülen ürolojik sorunlar veya hastalıklar şunlardır:
- Nörojen mesane
- Böbrek fonksiyonlarında bozulma (diyabetik nefropati)
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Ereksiyon sorunları
- Libido azalması (cinsel istekte azalma)ve erken boşalma
- Hipogonadizm (Testosteron yetersizliği)
- Erkeklerde kısırlık riski artar
- Diyabette iyi huylu prostat büyümesi (BPH) şikayetleri daha fazla olur
- Mesane ve böbrek kanseri sık görülür, prostat kanseri daha az görülür
- Şeker hastalarında böbrek taşı daha sık görülür
- Dişyabette Fournier gangreni daha sık görülür
Şeker hastalarında sık görülen mesane sorunları
Şeker hastalığında mesane sık etkilenen ürolojik organlardan birisidir. Şeker hastalarında görülen mesane problemlerinin 2 nedeni vardır:
- Mesane ve sfinkterin (idrarı tutmaya yarayan kapakçık) sinirlerinin şeker hastalığına bağlı olarak zarar görmesi (diyabetik nöropati)
- Kandaki şeker seviyesinin yükselmesi. Kanda yükselen şeker idrarla atılır ve beraberinde fazla miktarda idrar çıkışına neden olur.
Şeker hastalarında en sık görülen mesane rahatsızlıkları şunlardır:
- İdrar hissinin bozulması: Uzun süreli ve iyi kontrol edilemeyen şeker hastalığında hastalar zamanla idrar hislerini kaybederler. Normal bir insan mesane içinde belli miktarda idrar varken idrara çıkma ihtiyacı duyarken şeker hastaları mesanelerinde çok fazla idrar olmasına rağmen bunu hissetmezler.
- Mesane kasının çalışmasında bozulma (detrüsör kontraktilitesinde, kasılmasında bozulma): Normal bir kişinin idrar yapabilmesi için idrar yapma sırasında mesane kasının (detrüsör kas) kasılması ve idrarı dışarı atması gerekir. Uzun süreli şeker hastalarında mesane kasının kasılması bozulur ve hastalar idrarlarını tam olarak boşaltamazlar.
- İstemsiz mesane kası kasılması: Bazındurumlarda da istem dışı mesane kası kasılmaları olur ve hastalar sık sık idrara çıkarlar. Bu duruma aşırı aktif mesane denir. Hastalarda sık idrara çıkma (frequency) yanında ani idrara çıkma isteği (urgency) ve idrar kaçırma (inkontinans) görülür.
- Poliüri: Aşırı idrar yapma demektir. Hastalar günde 2,5-3 litreden fazla idrar çıkarırlar.
- Noktüri: Geceleri uykudan uyanıp idrar çıkma durumudur. Şeker hastaları gece sık idrara çıkarlar, eğer bu hastalarda prostat büyümesi (BPH) varsa daha da fazla gece idrara çıkma ihtiyacı olur.
- İnkontinans: İstemsiz idrar kaçırma, idrarını tutamama demektir.
Şeker hastalarında böbrek fonksiyonları nasıl etkilenir?
Şeker hastalığında en çok olumsuz etkilenen organlardan birisi de böbreklerdir. Böbrek çalışması şeker hastalarında zamanla bozulur ve bu hastaların bir kısmı ilerde böbrek yetmezliğine gider ve diyalize bağımlı kalırlar. Şeker hastalarının ¼’ünde ilerleyen dönemlerde “diyabetik nefropat” gelişir.
Diyabetik nefropatinin nedeni uzun süren şeker hastalarında böbreklerde asıl işlev gören ve “nefron” denen yapıların zarar görmesidir. Şeker hastalığına bağlı böbrek yetmezliğine gidişi gösteren çok belirgin şikayetler yoktur. Hastalar düzenli aralıklarla albümin/ kreatinin oranını ve glomerüler filtrasyon hızını ölçtürmelidir. Bu hastalarda tansiyon yüksekliği de varsa böbrek yetmezliğine gidiş daha hızlı olur. Bu bakımdan tansiyonun da kontrol altında tutulması çok önemlidir.
Şeker hastalar böbrek yetmezliğine gidişi önlemek veya geciktirmek için şu durumlara dikkat etmeliler:
- Kan şekerinin kontrolü çok önemlidir
- Tansiyon kontrolü çok önemlidir
- Diyette aşırı protein alınmamalıdır
- Şeker hastalığı ile ilgili ilaçlar çok düzenli kullanılmalıdır
- Hastalarda aşırı kilo varsa mutlaka kilo vermelidirler
- Düzenli egzersiz yapmak çok önemlidir
- Mutlaka sigaranın bırakılması gerekir
Şeker hastalarında idrar yolu enfeksiyonları sık görülür
Şeker hastalarında idrar yolu enfeksiyonları normal insanlara göre daha sık görülür. Sistit (mesane iltihabı, enfeksiyonu) ve piyelonefrit (böbrek enfeksiyonu) gibi idrar yolu enfeksiyonlarının sık görülmesinin nedenleri:
- Enfekiyona karşı mücadele eden lökositlerin (beyaz küre) fonksiyonlarının bozulması
- İdrarda fazla miktarda şeker atılması
- İdrar akımında bozulma (mesane fonksiyonlarında bozulma sonucu). Mesane sinirlerinin şeker hastalaığına bağlı olarak zarar görmesi (diyabetik nöropati), mesanenin tam olarak boşalamamasına neden olur. Bunun sonucu olarak ta mesanede idrar kalır ve bu durum da enfeksiyon gelişmesine yol açar.
Ayrıca şeker hastalarında asemptomatik bakteriüri ve piyüri sık görülür. Yani idrarda bakteri ve beyaz küre vardır, ancak hastalarda enfeksiyon şikayetleri yoktur.
Amfizematöz piyelonefrit ( gaz yapan mikropların oluşturduğu ağır seyreden bir böbrek iltihabı) ve ürosepsis (üriner sistemden kaynaklanan ve tüm vücuda yayılan enfeksiyon) şeker hastalarında sık görülen enfeksiyonlardır.
Şeker hastası olan birisinde eğer idrar yolu enfeksiyonu varsa: sık idrar çıkma, idrar yaparken yanma, bulanık ve kokulu idrar şikayetleri olur. Şeker hastalarında idrar yolu enfeksiyonları sık görülür ve tedaviye dirençlidir. Şeker hastalığının iyi takip ve tedavisi idrar yolu enfeksiyonlarından korunmak için çok önemlidir.
Şeker hastalarında ereksiyon sorunları sık görülür
Şeker hastalığında en sık görülen olumsuzluklardan birisi de ereksiyon sorunu veya erektil disfonksiyondur (sertleşme sorunu). Uzun süreli şeker hastalarında, özellikle iyi kontrol edilmeyen hastalarda penisin damarları ve sinirleri olumsuz etkilenir (diyabetik nöropati) ve sonunda erektil disfonksiyon gelişir. Ayrıca bu hastalarda ereksiyonla ilgili testosteron hormonunun salımında ve etki etmesinde de sorunlar olur ve bu da erektil disfonksiyona yol açan nedenlerden biridir.
Şeker hastalarında ereksiyon sorununa neden olan durumları şu şekilde özetleyebiliriz:
- Damar sertliği
- Tansiyon yüksekliği
- Endoteliyal disfonksiyon
- Hipogonadizm (testosteron hormonu eksikliği)
Şeker hastalarında ayni zamanda aşırı kilo, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, hareketsiz bir yaşam varsa böyle durumlarda ereksiyon sorunları daha sık görülür. Bu hastalar ağızdan alınan viagra benzeri ilaçlara zamanla cevap vermezler. Tüm tedavilere cevap vermeyen şeker hastalarında ereksiyon yetersizliğinin en etkili tedavisi penis protezi takılmasıdır.
Şeker hastalığı ayni zamanda kadınlarda da cinsel sorunlara yol açar. İlişki sırasında ağrı sık görülen şikayetlerdendir. Bunu önlemek için vajene kayganlığı artırıcı kremler kullanılabilir.
Şeker hastalarında libido azalması ve erken boşalma görülür
Şeker hastalarında sertleşme sorunları (ereksiyon yetersizliği. erektil disfonksiyon) sık görülen rahatsızlıklardan birisidir. Yapılan bilimsel çalışmalarda eğer şeker hastalarında sertleşme sorunu da varsa bunlarda libido azalması ( cinsel istekte azalma) ve erken boşalmanın (prematür ejakülasyon) da birlikte olabileceğini göstermiştir.
Şeker hastalarında geç dönemlerde eğer mesane boynu sinirlerinde bozulma varsa (diyabetik nöropati) bu durumda meni ilişkiden sonra dışarıya çıkmaz, idrarla atılır (retrogtat ejakülasyon).
Şeker hastalarında hipogonadizm görülür
Diyabet hastalarında nöropatiye bağlı olarak testosteron hormonu (erkeklik hormonu) düşük olabilir. Bu da cinsel isteği azaltır, ereksiyon sorunlarına neden olabilir.
Şeker hastalığı erkeklerde kısırlığa neden olabilir
Şeker hastalığının olumsuz etkilediği sistemlerden birisi de erkek reprodüktif , yani üreme sistemidir. Uzun süreli ve iyi kontrol edilmeyen şeker hastası erkeklerde çocuk sahibi olma oranı normal insanlardan daha azdır.
Yapılan çalışmalarda şeker hastalığına bağlı erkek kısırlığının nedenleri olarak sperm DNA hasarının normal insanlara göre daha fazla olması gösterilmiştir. Bu da gebelik oranını olumsuz etkilemektedir.
Şeker hastalarında iyi huylu prostat büyümesi (BPH) şikayetleri daha fazla olur
50 yaş üzeri erkeklerde prostat şikayetleri sık görülür. İyi huylu prostat büyümesi (BPH) olan hastalarda sık görülen şikayetler:
- Gece sık idrara çıkma
- İdrar yapmak için zorlanma, ıkınma ihtiyacı
- Damla damla, çatallı idrar yapma
- İdrar yaptıktan sonra tekrar idrar gitme ihtiyacı
- Ani idrar hissi ile birlikte idrara gitme ihtiyacı
Şeker hastalarında BPH şikayetleri daha fazla görülür. Bunun nedenleri:
- Şekere bağlı mesane ve mesane boynu sinirlerinin zarar görmesi (nöropati)
- Prostat kapsülü ve mesane boynunda gevşemeye neden olan nitrik oksit (NO) seviyesinin azalması
- Şeker hastalarında prostat kapsülü ve mesane boynu kaslarında kasılmaya neden olan Rho kinase aktivitesinin artması
- Yüksek insülin benzeri büyüme faktörü seviyesi (insülin like growth factor, IGF) prostatın büyümesine neden olur, tip-2 diyabette insülin seviyesi yüksektir, fakat etkili değildir, bu şekilde artan insülin seviyesi karaciğerden IGF salımını artırır ve sonuçta prostatta büyüme olur.
- Şeker hastalarında mesane, mesane boynu ve prostat zarındaki düz kaslarda azalma olur, bu kasların yerini bağ dokusu denen ve kasılma gevşeme yeteneği olmayan yapılar alır.
- İdrarla atılan yüksek şeker beraberinde idrar çıkışını da artırır ve bu nedenle şeker hastalığı olan BPH hastalarında idrar sorunları daha sık görülür.
Şeker hastalarında mesane ve böbrek kanseri sık görülür, prostat kanseri daha az görülür
İnsan vücudunda şeker hasalarında tüm kanser çeşitleri sık görülür. Üriner sistem kanserleri içinde mesane ve böbrek kanserleri şeker hastalarında sık görülür. Ayni zamanda bu kanserler sık görülmesinin yanında daha kötü seyrederler.
Tüm kanserler içinde şeker hastalığında prostat kanseri seyrek görülür. Bunun nedeni prostat kanserinin testosteron (erkeklik hormonu) ile ilişkili olmasıdır. Şeker hastalarında (diyabet) testosteron hormonu düşük olduğundan prostat kanseri de seyrek görülür. Şeker hastalarında prostat kanseri seyrek görülmesine rağmen hastalığın gidişatı şeker hastalığı olmayanlara göre daha kötüdür.
Şeker hastalarında böbrek taşı daha sık görülür
Şeker hastalarında üriner sistem taş hastalığı, şeker hastası olmayanlara göre daha sık görülür. Şeker hastalığı böbrek taşlarının tek bir nedeni değildir, ama önemli nedenlerindendir. Özellikle şeker hastalığı iyi kontrol edilmez ve hastalar diyet önerilerine dikkat etmezler ve ilaçlarını düzenli almazlarsa idrar yolu enfeksiyonu da sık görülür ve bu da taş oluşumunu daha da artırır.
Fournier gangreni şeker hastalarında sık görülür
Perine ve skrotal bölgede ciltaltı dokularını tutan, nekrotizan fasiitis olarak ta bilinen Fournier gangreni şeker hastalarında daha sık görülür. Bunun dışında immün sistemi zayıflamış hastalar, aşırı alkol kullanan hastalarda da sıktır. Bu hastalıkta ciddi enfeksiyon ve gangren söz konusudur. Erken dönemde ölü dokular derince temizlenmeli, güçlü antibiyotik ve düzenli pansuman yapılmalıdır.
Prof. Dr. Emin ÖZBEK
Cevap bırakın